30 Eylül 2010 Perşembe

Şampiyonlar Ligi 2nci Hafta



A Grubu

Tottenham 4-1 Twente
Şampiyonlar liginde bu hafta hakemler tam 13 kez penaltı noktasını göstererek bir rekor kırdı. 13 penaltını üçü bu maçta Tottenham lehine çalındı. İlk yarısı golsüz biten maçın ikinci yarısında tam 5 gol var. Penaltıdan yenilen iki gol Twente adına can sıkıcı tabi. İlk maçta Inter'den puan almayı başarmışlardı. Tottenham ise 2-0 öne geçtiği Bremen deplasmanından 1 puanla dönmenin acısı çıkarmış oldu.

Inter 4-0 W.Bremen
Gollü maçların takımı W.Bremen geleneği bozmadı fakat bu sefer skor tabelasına onlar adına yansıyan bir şey yoktu. Eto'o defansın arkasına kaçırılırsa ne olur sorusunun cevabının işlendiği maçta Kamerunlu yıldız hat-trick yaptı. Benitez'in başarılı olmasını istiyorum içten içe.

B Grubu

Hapoel Tel Aviv 1-3 O.Lyon
Lyon işini biliyor. Böyle kötü başlayan bir sezonda şampiyonlar ligine ikide iki ile başladılar. Schalke'yi ite kaka yendikten sonra Hapoel'i orda yenip diğer maçtan beraberlik bekleyecekler demiştik. Onlar üstüne düşeni yaptı ama Benfica yapamadı! :)

Schalke 2-0 Benfica
Sezona kötü başlayanlar listesinin zirvesinde yer alan Schalke hemen hemen rakibine sahayı dar ettiği karşılaşmada ikinci yarıda gelen gollerle güldü. Bu grupta eşit şansa sahip üç takımın arasında oynayacağı maçlar kadar Hapoel maçları da etkili olacak. Bu galibiyetin anlam kazanması için Schalke bir sonraki maçta Hapoel'i yenmeli. Rakipleri yendiler.

C Grubu

Valencia 0-1 M.United
Bir maçtan önce bir istatistik çok dillendirildi mi işin büyüsü bozuluyor sanki. Evinde uzun süredir yenilmeyen Valencia haketmediği bir yenilgi aldı. İyi oynadılar, Soldado ve çok beğendiğim Pablo Hernandez ile golü bulamadılar bir türlü. Kaybettikleri yıldızlardan sonra yeniden şekillenen kadro daha da güçlenmiş sanki. Ben izlemekten keyif alıyorum.

G.Rangers 1-0 Bursa
Avrupa'daki her zamanki hallerimiz işte. Rangers ne olduğunu bilip olduğu kadar oynuyor. Ligde de beşli savunma ile mi oynuyorlar merak ettim. İkinci yarı Bursa kontrolü ele aldı yorumları hikaye geliyor bana. Verim olmadıkça bu Rangers'ın insiyatifinde bir kontrol oluyor.

D Grubu

Rubin Kazan 1-1 Barcelona
Barcelona futbolun çirkinleşmesine neden oluyor! Evet aynen öyle. Barça ile karşılaşan takımların defansa yatar işime bakarım hallerinden fena halde gına geldi bana. Rubin son 2 sezonda Barcelona'ya yenilmedi. Barcelona'ya yenilmemek başarı kıstası oldu günümüzde. Mourinho bile yenilmemek adına neler yaptı. Barca aslında maçı kazanacak fırsatları buldu her şeye rağmen. Son dakikalarda ise önce Rubin adına Martins sonra Barcelona adına Iniesta kahraman olma fırsatını "doyasıya" harcadılar.

Panathinaikos 0-2 Kopenhag
Ouvv gecenin süprizi bu işte! İlk maçta Rubin Kazan ikin maçta Panathinaikos. Kopenhag bu gruptan ikinci çıkarsa tarih yazacak. Kalecinin işgüzarlığı sonucu yenen ilk golün üstüne enfes bir frikik yiyince Yunan temsilcisi dağılmış oldu. Bu maçın benim adıma sevindirici tarafı Luis Garcia'yı bulmam oldu. Geçenlerde kafama takılmıştı, bi Luis Garcia vardı n'oldu o diye. Yunan takımları tıpkı bizim gibi. Transfer, taraftar. Ne biz başarılıyız ne onlar gördüğünüz gibi :)


E Grubu

Basel 1-2 Bayern Münih
İlk maçında Roma'yı rahat geçen ama Bundesliga'da henüz dikiş tutturamayan B.Münih ilk maçta Cluj'a yenilerek üçüncülük şansını sekteye uğratan Basel karşısında emektar golcü Frei'nin iyi hazırlanmış golüyle 18. dakikada geri düştükten sonra maçın kontrolünü elinde tuttu. İlk golü penaltıdan atan Schweinsteiger'in 89. dakikada duran toptan gelen golü grubu Bayern için hemen hemen bitirmiş oldu.

Roma 2-1 CFR Cluj
Haftasonu Inter galibiyetiyle kendine gelen Roma, Cluj galibiyetiyle Şampiyonlar Ligi'ne de merhaba demiş oldu. Kendine gelmiş bir Roma'ya rakip olması zor olan Cluj takımında Traore ilk yarı bencillik yapmasa takımı 1-0 öne geçecek belki Roma takımın strese girmesine neden olacaktı. Ben olmak ya da takım olmak, bütün mesele bu. Borriello klas bir golcü olduğunu gösterdi yine. Milan'a Robinho'dan daha faydalı olabilirdi aslında.

F Grubu

Chelsea 2-0 Marsilya
Chelsea oynadığı futbolla hemen hemen Barcelona kadar beğendiğim bir takım. Koskoca Fransa şampiyonunu güle oynaya yendiler. Erken gelen bir korner bir penaltı golü Marsilya için yıkıcı olmalı. S.Moskova maçındaki şanssız yenilgiden sonra ikinci olabilmek için fazlasını vermeleri gerekecek.

S.Moskova 3-0 Zilina
Gruplara bileğinin hakkıyla gelen Zilina için daha ilersi imkansız görünüyor. Marsilya deplasmanında aldığı bedava galibiyetten sonra S.Moskova güçsüz rakibini kolay geçerek ikinciliği hayal etmeye başladı. Endişem Zilina'nın bahtsız Marsilya için çelme takıcı olma ihtimali!

G Grubu

Auxerre 0-1 Real Madrid
Ben Mourinho'nun "başarısız olmamı bekliyorlar" dediği zümreye aitim. Sıkıcı oynuyorlar ama beraberlikler hariç şimdilik işler yolunda gözüküyor. Bizde yaygın olan bir tabirle, "Madrid'in forması çıkıp alıyor" maçları. Auxerre dirençli bir oyun oynadı ama galip gelen R.Madrid.

Ajax 1-1 Milan
Neden bilmiyorum Ajax-Milan eşleşmeleri bana hep çekici gelmiştir. Bu belki 94-95 Şampiyonlar Ligi şampiyonu Ajax'ın Milan ile kupa finali mücadelesinden başlıyor. İlk maçların mağlup ve galip takımlarını karşılaştıran maçta öne geçen Ajax, tam İbrahimovic'lik bir gol yiyerek bir puana razı geldi. Bu skor Ajax için Uefa Avrupa Ligi yolunu işaret ediyor.

H Grubu

Partizan 1-3 Arsenal
İlk maçta Braga'yı şaşkına çeviren Arsenal Partizan deplasmanında da rakibin 10 kişi kalmasını iyi kullanarak maçı lehine döndürdü. Maçta kazanılan 3 penaltıdan sadece birinin gol olması enteresan. Grubu Arsenal ve Shaktar götürecek belli oldu.

Braga 0-3 Shaktar Donetsk
Braga tam Türk gibi yenildi. Özellikle geçmişte iyi oynayıp, pozisyonlar bulup 2-3 farklı yenilen takımlarımızı anımsattı bana. İlk maçta Arsenal karşısında dağıldılar ama bu skor bu maçın hakkı değil. Saldırıkça, pozisyona girdikçe gol yediler. Düğüm ikinci yarıda çözüldü, Braga da Sevilla'yı elemenin havasını ŞL'de kaybetti. Grubun diğer sıfırcısı Partizan'ı geçip üçüncü olmak tek tesellileri olacaktır.



Hiç yorum yok: