28 Eylül 2010 Salı

Kasımpaşa 2 : Fenerbahçe 6


Dünkü maça galibiyet ya da yenilgi gözüyle bakmıyorum. Önemli olan Fenerbahçe’de bir şeylerin değişip değişmediği. Bizi değişim beklentisine sokup heyecanlandıran Aykut Kocaman. Değişim fikrini ve ilk adımı olan transferleri olumlu buluyoruz. Bugün Niang ve Dia’nın oyununu beğenen her F.Bahçe taraftarı bu transferlerin planlanmasında Aykut Kocaman etkisinin hakkını vermesi gerekir. Bu transfer sihirbazlığı değildir. Bu oyuncuyu gidip ikna etmek, uçağa bindirip getirmek değildir. Bu oyuncuları seçerken sahada görmek istediği futbola yönelik doğru tercihte bulunmaktır. Aykut Kocaman’ı şahsım adına tebrik ediyorum. Stoch ve Yobo içinde söylediklerim geçerli.

İlk yarıda yenilen gollerin defansın önde kurulmasıyla bir alakası yok. Zaten defansın önde kurulduğunu düşünmüyorum. Ya da en azından defans çizgisinde bir çarpıklık vardı. Santos ve Gökhan çok önde oynamalarına karşın Lugano ve Bilica rakibi daha geride karşıladılar. İlk yarıda Santos birkaç atağı orta çizgide ve hatta rakip yarı alanda karşıladı. Stoperler ve bekler arasındaki bu kot farkı Kasımpaşa’nın hücumlarına yağ sürdü. Aykut Kocaman da yaptığı açıklamada ilk devre için “sahaya yerleşimimizin sıkıntılı olduğunu gördük” derken belki bunu kastetmiş olabilir. Ben genel kanının aksine Santos’un kötü oynadığını düşünmüyorum.Maçı tribünden izlemek çok farklı, biz bazı şeyleri kaçırmış olabiliriz. Bilica Beşiktaş maçında can siparene bir futbol segiledikten sonra dün yine dengesiz görüntüsüne geri döndü. Bilica konusunun özeti bu aslında. İstikrar yok, F.Bahçe gibi takımlar için can siparane oyun değil, futbol zekası ve pozisyon bilgisi gerekli.

Cristian’a düşen Selçuk’a sarılır

Değişim’in onbirini yazarken Cristian’a şans vermemiştik. Çok önemli mental eksiklikleri olmasına rağmen mevcut durumda Selçuk Cristian’dan daha faydalı. Topla buluşma ve isabetli pas istatistiklerinde Emre ile zirvede yer almaları bunun sayısal göstergesi. Selçuk topla buluşmaktan, topu ayağında tutan arkadaşına kendini göstermekten kaçınmıyor. Cristian’a da aşk olsun diyorum, yıllarca Selçuk eleştirisi yaptıktan sonra beni Selçuk Şahin’e ısındırmayı başardı :) Tabi topu hücuma çevirme istatistiklerinde Selçuk yok, burada görevi Emre Belezoğlu alıyor. Emre Fenerbahçe ve Milli takım için aynı derecede öneme sahip. Muhteşem bir 5 numara.

Dia-Stoch-M.Topuz


Beşiktaş maçında gördük, Dia müthiş adam eksiltiyor. O maç için yazımda son pas, son vuruş sıkıntısı olduğunu söyledik, 2 asist yaptı :) Gol tekrarlarında dikkat edin ortayı yapmadan önce mutlaka kafasını kaldırıp pası veriyor. Niang 2 bedava gol atmışsa, o kalabalık arasında topu ayağına gönderen Dia’nın maharetidir bu. Sezon başı kahramanı Stoch kaybolurken yeni yıldızımız Dia! Yalnız Dia gerçekten defansif ödevlerini yerine getirmekte başarısız. İkinci yarıda takımın geriye gömüldüğü dakikalarda Kasımpaşa bekiyle birlikte iki kişilik bindirmeler yaptığında Dia adam almak yerine izlemekle yetindi. Benim hatırladığım iki pozisyondan birinde kademeye Selçuk, diğerinde Emre girdiler. Bu oyuncular bu açığı kapatmak için hem fazladan ve süratli koştular hem de kendi alanlarını boşalttılar. Diğer kanatta ise hücum yönünde varlık gösteremeyen ama bulunduğu kanadın savunmasına yardımcı olan bir Mehmet Topuz vardı. Fenerbahçe bu görüntüsüyle hücumda Topuz’dan sebep tek kollu, savunmada Dia’da sebep tek kollu bir insan gibiydi. Fenerbahçe hücum oynayacaksa, defansı önde kuracaksa Dia ve Stoch’un defansiz zaafiyetleri onlar ekstra bir şey yapmadan törpülenebilir. Ama Beşiktaş ve Kasımpaşa maçlarında olduğu geri geri gömüleceksek bu ikili sorunlu tercih olacaktır, o zaman Mehmet Topuz faydalı olacaktır. Hem taraftarın hem Aykut Kocaman’ın sahada görmek istediği etkili ve hızlı kanatlar ve hücum varyasyonlarıyla oynamak. O zaman Stoch ve Dia beraber kullanılmalı. Fakat bu ikiliyi beraber kullanabilmek için bir takım düzenlemeler ve çalışmalar şart. Düzenleme ve çalışma kelimeleriyle es geçmiyoruz tabi Blog hayatımız boyunca dilimiz döndüğünce fikirlerimi yazdık. Tekrara lüzum görmüyorum.

İkinci yarı


Takımın daha geri çekildiğini gördük. Bu Beşiktaş maçında olduğu gibi yine Aykut Kocaman’ın hoş gördüğü tercih ettiği bir şey değil. Maç sonrası röportajında “ikinci yarıda geçmiş skorlardan gelen güvensizlik ve tedirginlikten dolayı yine topu ayağımızda tutmada sorunlar yaşadık” beyanı bunun göstergesi. Beşiktaş maçında Dia ilkonbirde çıktı ve ikinci yarı oyun hakimiyeti Beşiktaş’a geçti diye Aykut Kocaman kontra atak futbolu oynatıyor diyenlere selam olsun! Kasımpaşa maçında da hemen hemen benzer görüntüler yaşandı. Bunu futbolculara dikte etmek Aykut Kocaman’ın görevi. Fenerbahçe her öne geçtiği maçta Daum misali geri yaslanarak skoru korumak isteyecekse biz değişim diye boşuna konuşuyoruz demektir.

Değişim?


Sonuçta Fenerbahçe kazanarak rahat bir nefes aldı. Dia ve Niang göz kamaştırdı ve Aykut Kocaman’ın bahsettiği gibi Fenerbahçe’nin oyununun hızlanmasına etki eden futbolcular oldular. Selçuk Cristian’dan daha faydalı bir tercih olduğunu gösterdi. Yine de şablon olarak ortaya gelecek adına çok güzel şeyler konulmadı. Hala bir şeylerin tamamen değiştiğini göremiyoruz. Bu zamana kadar oynanan 5 maçın üçünün puan kaybı normal maçlar olduğunu söylemiştik. (Kayseri, Trabzon, Beşiktaş) Bu üç takım haricindeki maçlarda gol averajı 14-4 şeklinde. Bu tür rakipler gözönüne alındığında bu rakamlar katlanarak artacaktır. Artık bu oyunun daha karakterli daha kararlı bir hale gelmesi ve dirençli, iddialı takımlara karşıda sonuç vermesini bekliyoruz. Bu adım atılabilirse, Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’si efsane olacaktır.




4 yorum:

nassoi dedi ki...

Benim için sürpriz değildi oyuncular yeni yeni ısındılar ekim kasım aralık aylarıda istanbul'da futbolun daha rahat oynanabileceği aylar ben Daum'un fenerinin aksine bu fenerin anadolu maçlarını kolay alan ama büyük maçlarda zorlanan bir takım olacağını düşünüyorum göreceğiz (zorlanır dediğim berabere kalır:)

nassoi dedi ki...

Aykut'u eleştirdiğim bir nokta var o da bazı futbolculardaki ısrarı isimler christian,selçuk,mehmet topuz,özer hurmacı bunların yerine alınacak bir cambiasso benzeri dmc ve bir adet lampard benzeri mc feneri uçurur! Not:Bunların bir gömlek altı demek istiyorum.

Sıradanbirblog dedi ki...

çok başarılı bir yazı olmuş. Bloğunda çok güzel. tebrik ederim.
http://srdnbr.blogspot.com/
sıradan biri

Erdem dedi ki...

@sıradan biri

teşekkür ederim.