1 Ekim 2010 Cuma

Ohh noo Karabük reyis!



Almanya'nın Mainz'ı Hannover'i varsa, İngiltere'de Blackpool, İtalya'da Chievo konuşuluyorsa bizim de Karabük'ümüz var! Geçen sezonun Bank Asya şampiyonu süper lig macerasına da hatırı sayılır bir başlangıç yaptı. Üstelik şansın yardımı ya da futbolu öldürerek değil, baya baya oynayarak.

Maçın başında gelen penaltı kararı, G.Saray karşısında erken öne geçmek Karabük'ün iştahını arttırdı belli. Hakemin penaltı kararı facia, zaten Baros ve Arda olmayınca düşkün duruma düşen Galatasaray için baştan yıkım. Hakem maç boyunca saçma kararlar vermeye devam ederek bu konuda istikrarlı bir tutum içinde olduğunu gösterdi. Maçın sonuna doğru G.Saray'ın tek gol atabilme şansı gibi gözüken karambol pozisyonları hazırlamak için çaldığı faul düdükleri de aynı oranda yanlıştı.

Karabük yapı itibariyle topla oynamak, hücum yapmak için daha uygun bir takım gibi görünüyor. Defans yapmaya çalışırken yaptıkları amatörce hareketler bunun göstergesi. Geçen senenin Bank Asya şampiyonu olarak, atak oynamaya alışkın olmaları da muhtemel. Hücum gücünün en önemli iki adamı Cernat ve Emenike. Cernat'ın gelişini Karabük'te bir CM yıldızı yazısında duyurmuştuk. Özellikle Anadolu kulüpleri için oyun kurma ve topu oyuna sokmak adına bu tür 10 numara oyuncuların artısı çok fazla. Zaten doğal olarak mücadeleci orta saha oyuncusu yetiştiren ülkemizde bu tür futbolcular fark yaratmakta ve oyuna yumuşak dokunuş yapmakta, takıma bir zeka katmakta birebir. Emenike deseniz tam Süper Lig forveti. Hatırlayın ligimizde hızı ya da sadece gücüyle başarılı olmuş, damga vurmuş forvet profillerini. Emenike hız ve güç özelliği bir arada bulunan enteresan bir adam. Takımın yarı gücü desek yeri var. Bugün Emenike'yi durdurmak için Gökhan Zan veya karşısına aldığı herhangi bir G.Saray oyuncusu zor kullanmak adına her şeyi yaptı. Hakemin genelde bu müdahalelere tahammüllü davranması da ayrı bir hata. Bu iki futbolcuyla birlikte orta sahada Tozo ve Hakan Özmert, defansta Deumi Karabük adına fark yaratan oyuncular.

Erken gelen gollerden sonra normal şartlarda Galatasaray'dan beklenen golü bulmak rakip kaleye yüklenmeleri ve ablukaya almaları. G.Saray kadro olarak eksik kaldığı zaman gücünden çok şey kaybediyor. Geçen sezondan ders almayarak kadroda Baros'a tek forvet olarak yer vermelerine ne demek gerekir? İkinci forvet tercihleri Mehmet Batdal mı olmalıydı bunu düşünsünler. G.Saray'ın gol atacak gibi olduğu ilk pozisyon 61. dakikada geldi. Burada Kerim Zengin Türk futbolcusunun klasik pozisyon bilgisi eksikliğini gözler önüne serdi. Pino'nun orta yapacağını bile bile Misimovic'in önüne geçmeyen Kerim arkada kalarak neyi önlemeyi düşündü acaba? Arka direkteki uzakta kalan oyuncuyu düşündüyse onu kapatacak bir hamlede de bulunmadı. İkinci mental eksiklik dersini Ferdi Elmas verdi. Klişe bir hareket olarak sonradan giren oyuncu bencilliğiyle çıkarmadığı pas kaleciyle karşı karşıya kalacak Emenike golünü dolayısıyla takımın üçüncü golünü engelledi. Kafayı sarıya boyamayla büyük futbolcu olunmuyor.

Bugün Karabük Galatasaray'ı hemen hemen sahadan silerek yendi. G.Saray için Baros ve Arda'nın yolunu gözlemek, Misimovic'in kendine gelmesini beklemekten başka çare yok.



Hiç yorum yok: