Şampiyonluğa oynayan her takım sahaya çıktığı her maçı kazanmak ister. Bugün Fenerbahçe takımının kazanmayı alışıla gelenden daha fazla istemesi gerekiyor. Bu hafta alınan sonuçlara bakıldığında birinci dereceden rakiplerin hepsi puan kaybetmiş. Şimdilik bu skorların kaymağını yemeye Trabzon başladı, biz de onu sofrada yalnız bırakacak değiliz :)
Aykut Kocaman ikinci hafta oynanan Trabzon maçına benzer bir tertiple sahaya çıkmayı düşünüyor gelen haberlere bakılırsa. Aslında beni şaşırttı bu durum. Alex’siz ilk onbirleri daima 3’lü orta saha ile düşünmüştük ya da Aykut Hoca’nın öyle planladığını düşünüyorduk. Ben Emre, M.Topuz, Özer üçlüsünden oluşan bir orta saha bekliyordum. Bu tercih Daumşinas bir diziliş gibi geldi bana. Gerçi dizilişler her hocanın elinde farklı şekillenir, haksızlık etmeyelim. İlerde Semih muhtemelen oynayacaktır Niang’ın durumu negatif olmadığı sürece Kazım Kazım yedek bekleyecektir.
Dia ve Stoch uzun bir aradan sonra (sanıyorum ikinci Young Boys maçı) ilk onbirde beraber başlayacaklar. İşte burada bir sorun çıkıyor ortaya. Bu iki arkadaş gerçekten takım savunmasına katkı konusunda yetersiz. O zaman konuşmuştuk, Young Boys maçında F.Bahçe 4-2-4 oynar gibi kalmıştı sahada. Aykut Kocaman Trabzon maçına bu tür bir tertiple çıktığında kanatlarda Özer ve Mehmet Topuz’u kullanmıştı. Trabzon farklı, Konya farklı elbette. Ama Aykut Kocaman’ın da işaret ettiği gibi rakip sert oynayacak ve kapanacak. Biz bu ofansif meziyetleri yüksek oyuncularla Konya’yı ne kadar sahasına hapsedersek hapsedelim mutlaka kontra-atak veya duran toptan pozisyonlar vereceğiz. F.Bahçe bu tür bir kadroyla golü mümkün olduğunca erken bulsa iyi olur. Yoksa sinir bozucu bir Ziya Doğan piyesi izleyebiliriz. Ya da Young Boys maçının ikinci tekrarını. Çare defansı çok ileri çıkarmak gibi gözüküyor ama Beşiktaş ve G.Saray’ın ağzının yandığını görünce Aykut Kocaman Konya’yı üfleyerek yemek isteyecektir. Nasıl olacak bakalım göreceğiz…
Selçuk Şahin’in sakatlığında Cristian’ı kadroya almaması yine ideal bir Aykut Kocaman hareketidir. Fakat eleştirilerin iyice arttığı dönemde Cristian’ı neden hararetle savunmuştu onu anlayamadım. Yarım ağızla korusa politik yaklaşıyor diyebilirdik ama pek bi seviyor gibiydi. Yine de diyebiliriz ki Kocaman adaleti Cristian’ın başına kılıç gibi indi! Bu öyle bir adalet ki kenarda Gökay Irkavul’a güveniyor. Ve siz hala Aykut Kocaman’ı eften püften alexten sebeplerle eleştiriyorsunuz sevgili F.Bahçe’liler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder