25 Ekim 2010 Pazartesi

1-2-3 Yobo yetmez 4-5-6 olsun!


Etiket değeri bu kadar yüksek bir maçtan sonra söze Yobo ile başlamak ya da kendi sahasında Galatasaray ile karşılaşan Fenerbahçe’de jeneriklere Yobo’nun adını yazmak biraz dokunaklı. Maçın hemen başında Lugano’yu alt edip gollük vuruşu çizgiden çıkarılan Pino’yu durdurabilecek, durdurabilmiş yegane adamdı Yobo. Öncelikle Yobo’nun hakkı Yobo’ya diyerek kendisini tebrik edelim, Fenerbahçe forması altında uzun yıllar mücadele etmesini temenni edelim.

Hagi’nin devresi

Sakatlıklar ve sonuçlar neticesinde kaos halindeki G.Saray Kadıköy’e gelirse nasıl oynar? Rakibin oyununu bozmaya oynar. Üç savaşçı orta saha, Elano ve Misimovic’ten kurulmuş olsa bile (yumuşak) iki kanat oyuncusu ve dörtlü defans. Önde baskı, pres. Ve forvette kullanılabilecek tek makul tercih olarak hızlı Pino. Bugün Fenerbahçe’nin savunma ikilisi Lugano ve Bilica’dan mütevellit olsa Lig Tv tarafından maçın adamı seçilen Pino daha bir göklere, arş-ı alaya çıkarılabilirdi muhtemelen.

Forvet karakterli Dia ve Stoch oynadığı zaman (normal olarak Niang’ı da işin içine katarak) Alex tercihinin F.Bahçe’nin takım savunmasını felç ettiğini söyleyip duruyoruz. Semih oynadığı zaman dahi bu ikilinin varlığı Konyaspor gibi bir takımı bile “tehlikeli” hale çeviriyor. Bu bakımdan Konya karşısına Özer’le çıkıyor Aykut Kocaman. Fakat G.Saray’ın takım kadrosu ve şablonu eline ulaştığı halde bu yumuşak takımı tercih ediyor. Alex ayağına top almıyor arkadaşlar. 100 defa tekrar etmek istiyorum: ALEX AYAĞINA TOP ALMIYOR!



İlk yarı boyunca oyunu Yobo kuruyor. Yobo Emre’ye, arkasından Cana-Mustafa ikilisinden birinden baskı gören Emre tekrar Yobo’ya, Yobo Caner’e, Elano ve Pino’nun presini yiyen Caner tekrar Yobo’ya… Bu baskı yapan ve gören grubun arkasında orta yuvarlak boyunca kocaman bir boşluk var. İlk yarıdaki kısırlığın yegane sebebi, Hagi’nin planının bu derece tutmasının gerekçesi bana kalırsa budur. Fenerbahçe oyun kuramadı, 35 pas yaparak gol atmayı bırakın 5-6 pası bulamadı! Benim Alex mevkisinde oynayan futbolcudan beklentim; oyun içinde mümkün olduğunca kendini göstermesi, topsuz alanda hareketli olması, orta saha pas trafiğini yönetmesi ve takımı atağa kaldırmasıdır. Tekrar olacak belki, benim için bu pozisyonun ağa babası Sneijder. Fenerbahçe transfer etsn diye değil örnek olsun diye söylüyorum :)

Kocaman’ın devresi

Basın toplantısında mealen şöyle diyor Aykut Hoca: Mevcut durumu düzeltmek için (Hagi’nin planının işe yaradığını o da kabul ediyor) birinci seçenek oyuncu değişiklikleriyle oyuna müdahele etmek, ikinci seçenek mevcut oyuncularla daha fazlasını yapmaya çalışmak. İkincisini tercih ettim dedi, haliyle hepimiz gördük bunu. Ben Aykut Kocaman’dan ilk seçeneği kullanmasını isterdim, istedim. Gerçekten de bir kıpırdanma oldu Fenerbahçe’de. Ama yine basın toplantısından Aykut Kocaman’ın ifadesiyle yetersiz ve kısır bir kıpırdanma oldu bu. Oyuncu değişiklikleriyle müdahale edildi oyuna. Alex çıktı. Fenerbahçe 70 dakikada rakibi üstünde sağlayamadığı etkinliği bu değişiklik sonrasında yaşadı biraz. Fakat etkisiz Misimovic ve yorgun Elano’yu oyundan alan G.Saray yetenek açısından kıt, direnç açısından yüksek bir onbirle Fenerbahçe’ye gol şansı tanımadı. Kocaman’ın devresi de böylelikle bitti.

Stad & Taraftar

F.Bahçe’nin acilen bu kadar kalabalık bir kitleyi coşturabilecek bir lidere, bir gruba, adı her neyse bir şeye ihtiyacı var. Burada Aziz Yıldırım’a taraftar gruplarını küstürdüğü veya 52bin kişilik stadı VIP locasına çevirdiği için eleştiri yapanlar olacaktır ve bu gece itibariyle hak veriyorum kendilerine. Devre arasında bile Telekom şarkıları, Avea şarkıları çalıyor. Sucu Fener, alarmcı Fener derken stada sesli reklam almaya da başladık! Yalnız takımın mahkum ve etkisiz oyununun da sinirleri bozduğu, insanlarda neşe namına bir şey bırakmadığını da unutmayalım. Aynı görüntü Beşiktaş maçında atılan golden sonra değişmiş, stad bayram yerine dönmüştü. Bugün F.Bahçe erken bir gol atabilseydi, anonsçu arkadaşın “Haydi Fener haydi Fener haydiii!” diye utanç verici müdahalesi gerekmeyecekti.

Maç Sonu


Bu maç böylece bitti. G.Saray açısından bir nefeslenme vesilesi oldu bir puan. Fenerbahçe için berabere biten –üzücü olsa bile- bir derbi sadece. İki takım açısından bu sene yegane önemli şey şampiyon olabilmek.




7 yorum:

Erdem dedi ki...

Şunu da eklemek istiyorum, oyun kurmaya defanstan başlamakla, bocalamak arasında fark var. Bugün o farkı izledik.

Sıradanbirblog dedi ki...

artık takımı niang üzerine kurmanın ve kaptanımıza daha az süre vermenin zmanı geldi
her şeyin sonu var

nassoi dedi ki...

Hagi'nin taktiği faln hoşta sahada kasap havası oynandı hakemde halayın başına geçti bundan kim bahsedecek merak ediyorum?

Erdem dedi ki...

@nassoi

Aykut dahil olmak üzere bahseden çok ama skor sabit kalıyor ne yazık ki. MHK'nın emriyle topu yere vurmada, elle kart işareti yapmada hiç tereddüt etmeyen hakemlerimiz (avrupada çogu zaman es geciliyor bu hareketler) rakibini çekip pozisyon avantajını bozmaya faul çalmıyor, tekmeyle durdurmaya kart vermiyor. MHK emir yayınlasın kimse kimseyi çekmeyecek diye, bak nasıl coşuyorlar bak nasıl adam atıyorlar. Bu ülkenin her kademesine sızmış müfredat kafası, kimsenin gücüne gitmesin memur kafasıdır bu. Kendi vicdan ve insiyatifini kullanamayan, her hareketini bir üst mercinin hükümlerine göre düzenleyen kafadır. Böyle gelmiş...

intune dedi ki...

O diil de Arsenal ne çaktı be öyle 3 tane... Hem de deplasmanda yapılır mı bu şimdi.
Arsene'den atakfutbol'a selam olsun mu? Bence lazım...

Erdem dedi ki...

@intune

abi ne hırs yaptın ya eheh. valla skoru görünce aklıma sen geldin :) yani bi espri yaptık başımıza kak babam kak. wenger candır canandır diyerek konuyu kapatalım. ama arada alex ferguson olmak da lazımdır diyerek parantez açalım. ferguson'un oynattığı futbol kötü müdür? Daha mı azını yapmaktadır? biraz denge kurmak lazım. balance wenger balance :))

intune dedi ki...

4 tane de senin elemanlara attılar...

geçen sene 2-0'dan 2-2'ye maç çevirip Barcelona'ya gittiler rövanşa. Kim olsa Inter ya da Chelsea gibi kalenin önüne dizilerek oynamalarını beklerdi. Üstelik o oyunu oynamaya bu takımlardan daha fazla hakkı vardı. Yine de açık futbol oynadı ve Messi'den 4 gol yiyerek elendi Arsenal. En azından şansını deneyecek ve yenilgiyi kabullenecek kadar insan evladı bir adam Arsene Wenger.
Shaktar maçında taraftarın Eduardo'yu alkışlayışını da hatırla...
Oyun ve oyundışı konuların hepsini birlikte düşününce ARSENAL FOREVER! Diyorum başka da bişey demiyorum... Birilerinin de böyle oynaması lazım bu futbolu. İnsan işi olsun biraz da...